Ana Sayfa » Köşe Yazıları » 4 milyar nerede, 35 milyon nerede

4 milyar nerede, 35 milyon nerede

4 milyar nerede, 35 milyon nerede


BRICS ülkeleri kendi aralarında milli paralarla ticaret kuralını hayata geçirmeye başladılar. Şimdi ise üye devletlerin ticaretini arttıracak yeni yaklaşımlar için düğmeye basılıyor. BRICS ülkeleri adına 9. Milli Ekonomi Modeli Kongresi'ne katılan Vladimir Gorbanovski, Türkiye'ye "Gelin siz de bu halkaya katılın ve BRICS-T olalım" teklifinde bulunmuştu.
Kaderin cilvesine bakın, Türkiye'de bizi ne kadar duymak ve görmek istemeseler de Cenab-ı Hak bizi her yerde karşılarına çıkarıyor. Türkiye'ye ikinci kez 'milli paralarla ticaret' kuralını öneren Putin'in dış siyaset anlayışında Milli Ekonomi Modeli temel kriter oldu.

BRICS ülkeleri "Rusya, Çin, Güney Afrika, Hindistan ve Brezilya"nın nüfusu dünya nüfusunun yarısına karşılık geliyor. Yani Milli Ekonomi Modeli; 4 milyar insanın, emeğinin ve üretiminin devreye girmesi için kullanılan bir model bugün…

İşsizliğin sona ermesinin, sürekli büyümenin, adil gelir dağılımının formülü olarak MEM'e sarılıyorlar ve faydasını görüyorlar.

Bazıları ülkemizde yüzde 50'nin oyunu almanın öneminden bahsede dursun 35 milyon nerede 4 milyar nerede...

Asıl dünya liderliği bu değil de nedir?

Bugün Türk milleti modele sırtını döndükçe, açlığına ve sefaletine kucak açıyor, gören göze…

Her seçim döneminde, ülkemizin iki kanayan yarası gündem edilir. Terör ve işsizlik... Siz günün şartlarında buna bir de FETÖ'nün dinlerarası diyalog ile inancımıza verdiği tahribatları ekleyebilirsiniz.

FETÖ dini ve milli bütünlüğümüze kast eden bir haindir dediğimizde; kör, sağır ve dilsizi oynayanlar, şimdi kapalı kapılar ardında yıllarca bizden dinlediklerini millete anlatmaya çalışıyorlar.

Yine "terör meselesini biz bitiririz, işsizliğin çaresi bizdedir" derken bıyık altı gülenler, iflas şartlarında bizim formüllerimizden kopya çekmenin derdindeler. Siz, Türkiye'de müzakere adı altında masada muhatap kabul edilen örgütün sınır ötesindeki uzantısını yok etmeye çalışırsanız; üstelik bunu da zerre menfaat beklemeden başkalarının bölgeye yerleşmesi için yaparsanız ne içeride, ne de sınır ötesinde terörle baş edebilirsiniz.

20 yıldır her istediğini verdiğiniz, her imkanı tanıdığınız insanları tek kalemde silerek de bir inanç temizliği yapamazsınız.

Veya ekranlarda, 'darbeye rağmen ekonomimiz çok iyi' demeçleri vermek ekonomiyi düze çıkarmaya yetmez.

Güneydoğumuz savaş alanı, Fırat Kalkanı Harekatı ülkedeki terörü de azdırdı.

Kabul edilsin ya da edilmesin Türkiye içeride ve dışarıda savaşta… Çok acı... Ne için ve ne zamana kadar olacağı okyanus ötesinin tercihine kalmış bir operasyonda bir bilinmeze gidiyoruz.

Temennimiz, Afganistan dağlarında veya Vietnam'da Amerika'nın düştüğü batağa düşmememiz...

Zira değişen iklim dengelerine göre suların altında kalacağı kesinleşen Amerika'nın, esasen Verimli Hilal kabul edilen Mezopotamya bölgesini ne Türkiye'ye, ne de İsrail'e bırakmayacağı ve kendine ayırdığı gün gibi aşikar…

Dünya genelinde 4 milyar insan bizim tezimizle kurtuluşa ulaşırken ve Amerikan emperyalizminden kurtulurken, Türk milleti Amerikan emperyalizmiyle beraber olup işgalle yaşıyor, hayatını sürünerek geçiriyor.

Ayıkana kadar da daha çok sürünür. Sürünmek isteyen yoluna devam etsin.