Ana Sayfa » Köşe Yazıları » Peygambersiz hayat olmaz

Peygambersiz hayat olmaz

Peygambersiz hayat olmaz


"Sünnet olmadan Kur'an bize yeter" diyenler var, siz ne düşünüyorsunuz şeklinde sualler alıyoruz. Cenab-ı Vacib'ül Vücud Hazretleri, Kur'an-ı Kerim'de bir din anlatmaktadır. Bu dinin hayata geçirilmesi gerekir.
Sünnet, dinin Peygamber'in şahsında hayata geçirilip, insanlara gösterilen şekli yani emir ve yasakların somut halidir.
Sünnet Kuran'ın kendisidir. Cenab-ı Hak, ayet-i kerimeleri mücerret olarak beyan etmekte; müşahhas hale Sevgili Peygamberimiz getirmektedir.
Sünneti herkesin anlayabileceği şu örnekle izah edelim: Siz okulda kimya kitabından formüller, bileşimler öğrenirsiniz, ezberlersiniz. Bu ezberlenenler, laboratuvar ortamında deneylerle önünüze konulur. Deney halinde önünüze konduktan sonra müşekkel bir şey çıkar karşınıza. Bahsedilen formül artık kitabın sayfalarından çıkmış önünüze konmuştur. İşte Kuran'ı o kimya kitabının kendisi kabul edersek, yapılan deneyin ispatlanmış şekli de Hz. Muhammed'dir. İşte sünnet budur.
Sünnet olmadan bir İslam, sünnet olmadan bir Kuran düşünen ya çok cahildir ya da müsteşrik mantığın sözcüsüdür.
Hz. Peygamber'in yaptığı bütün işler sünnettir ve ibadettir.
Peygamber Efendimizin mübarek sakalını taramasından aynaya bakmasına, insanlarla musafaha yapmasından uyumasına kadar her şeyi ibadettir. Bizler için hepsi mukaddestir. Bir mü'minin değil sünneti terk etmesi, bu sünnetlerin birini diğerinden ayırmasına dahi hakkı bulunmamaktadır.
Müsteşrik mantığın uydurduğu "sünnetsiz bir İslam" anlayışı, İslam'a temelden aykırıdır.
Cenab-ı Hak, Haşr suresinin 7. ayetinde "Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının" buyurmaktadır.
Yine Cuma suresinin 2. ayetinde, "Çünkü ümmilere içlerinden, kendilerine ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler" buyrulmaktadır.
Ayette geçen 'Kitab'ın Kur'an-ı Kerim, 'hikmet'in hadis-i şerif olduğunda alimler ittifak içindedirler.
Bu ayetler, İslam'ın ancak Peygamberimizin gösterdiği şekilde öğrenileceği ve yaşanacağına delildir.
Hz. Peygamber, mü'minler için hem örnek, hem de hakemdir.
"Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşersiniz -Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resule götürün; bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir." (Nisa, 59)
Sünneti reddedenlere sormak gerekir. Necm suresinin 53. ayeti kerimesinde geçen, "O, arzusuna göre konuşmaz. O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir" hükmü ortadayken, Hz. Peygamber'i neyle reddetmeye çalışmaktalar?
Bugün "Kur'an bize yeter" diyenlere yukarıdaki ayetler, "Peygambersiz bir din olmaz" buyurarak cevap vermektedir.
Resulullah bu itirazları yapanların halini asırlar öncesinden şöyle tasvir etmiştir: "Öyle bir gün gelecek ki, o zaman rahat koltuğuna yaslanarak, helal ve haram hükmünü hadislerde aramaya gerek yok. Kur'an'a bakarak anlarız diyenler çıkacaklar. Onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacaklardır." (Ebu Davud Sünnet, 4605; Tırmizi İlim,10; Hakim, Müstedrek, 108)
Allah böyle bir akıbetten muhafaza etsin.