Ana Sayfa » Köşe Yazıları » Bu olayların faili kim?

Bu olayların faili kim?

Bu olayların faili kim?


Yine terör, yine hain bir saldırı diyerek başlıyoruz…
İstanbul Vezneciler'de 6 polis ve 5 sivili kaybettik. Ankara Kızılay'da 38, Merasim Sokak'ta 29, Diyarbakır Tanışık Köyü'nde 16 masumu kaybettiğimiz gibi.
"Hainler Ramazan dinlemedi, cana kıydı" diyoruz.
Elbette terörün dini ve milleti olamaz, kınıyoruz. Ancak terör kadar teröre giden süreci görmeyen, göremeyen milleti de kınamaya mecburuz.
Bu yazıyı kaleme aldığımız 8 Haziran tarihi, 7 Haziran 2015 seçimlerinin sabahının üzerinden tam 1 yıl geçtiğini gösteriyor.
Esasen her şey 2015'in 8 Haziran sabahında başlamadı mı?
8 Haziran, seçim vaatlerinin unutulduğu, milletin kaderine terk edildiği, koltuk menfaatlerinin derdine düşüldüğü zamanın sabahıdır.
Yalnızca biz, 8 Haziran 2015 sabahında "ülkenin zifiri karanlık" günlere başladığını söylediğimizde, ne demek istediğimizi anlayamayanlar o tarihten bu yana maalesef zifiri karanlığa gömüldüler.
Türkiye Cumhuriyeti herhalde sandıktan çıkan reylerle kendine yol bulan bu kadar derin bir terör darbesi ile daha önce karşılaşmamıştır.
Yani sandıkta sahip çıktıklarınızın, oy attıklarınızın koltuk siyaseti yüzünde müsaade edilenler ile Türkiye bugün Suriye'den beter haldedir.
Üstelik iktidarın terör politikası sır da değil…
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan "Terörizm 2015 Ülkeler Raporu"nda terör örgütü olan PKK'nın Suriye kolu PYD ve YPG, terör örgütü olarak değerlendirilmedi.
Raporda Türkiye'nin Suriye'ye giden teröristler için 'en cazip hat' olduğu ifade edildi.
Sözde stratejik ortak ABD, terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG-PYD ile birlikte Menbiç'e operasyon düzenleme kararı aldı. Türkiye'nin sesi çıkmadı.
Şu anda Türkiye ile Suriye sınırında IŞİD'in açtığı yolda İsrail için Akdeniz koridoru açılıyor, kimse bir şey yapmıyor.
Türkiye'nin ne Irak'taki, ne Suriye'deki gelişmelerde olmadığının altı çiziliyor.
AK Partisi elinde iflas eden terör gündemiyle aynı anda Ermeni soykırımı yalanı ülke parlamentolarından geçmeye devam ediyor,
Geri Kabul Anlaşmasında gördüğümüz gibi Türkiye'ye verilen vaatler tutulmuyor.
Gelinen noktada terörün önüne geçecek de; ülkeden birliği temin edecek de; silkelenip 'biz bu musibetten kurtulabiliriz' diyecek olan da millettir.
Kaybettiğimiz barış siyasetini kazanmak elimizde. Ancak yine aynı kaderi yaşamak istercesine, iktidarda hiçbir sorumluluk olduğunu düşünmeden 'ne yapalım, kader' mantığı ile olayları değerlendirirsek inanınız Türkiye denilecek bir vatan bütünlüğü kalmayacaktır.
Siz Ak Partisi yerine MHP, CHP, HDP veya diğer partilerden birini koyun; çözümsüzlük ve kaos değişmeyecektir.
Yeni bir adresi, çözümün adresini Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar etmedikçe bu kan ve gözyaşı bitmez…