Ana Sayfa » Köşe Yazıları » İnsanın yeri ve istikameti

İnsanın yeri ve istikameti

İnsanın yeri ve istikameti


Cenab-ı Hakk, ayeti kerimede "Yerde ve gökte, canlı ve cansız ne varsa hepsini insanın emrine verdim" (Lokman, 20) buyuruyor.
Alem insan için yaratılmış ve insanın emrine sunulmuştur. Peki, insan hangi maksatla yaratıldı?
Bunun cevabı da ayetle verilmiştir: "Ben cinleri ve insanları ancak bana kul olsunlar diye yarattım." (Zariyat, 56)
Kulluk gayesi esasen insan olmanın da şartıdır. Allah'a kul olmayan şekil itibariyle insan olmuşsa da, sireti itibariyle hayvandan da aşağıdır.
Toplumumuzda şikayet ettiğimiz bozulmaları, yaradılış gayemiz olan kulluk şuurunu bireylere kazandırmadan düzeltemez; rahat ve huzur imkanı temin edemeyiz.
Yine ayette, "Biz peygamber göndermediğimiz kavme azap etmeyiz"(Nahl, 63) buyrulduğuna ve Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) son peygamber olduğuna göre insanlığın önderleri kimler olacaktır?
Peygamberler hidayet vesileleridir. Peki, son Peygamberden sonra hidayet ve kurtuluş nasıl sağlanacaktır?
Hz. Peygamber'in Gadir-i Hum'da irad ettiği Gadir Hutbesi'nde beyan ettiği şekliyle peygamberden sonra nübüvvet yolu kapanmış ve velayet yolu açılmıştır.
Gadir Hutbesi'nde Hz. Peygamber, Hz. Ali'yi yerine vasi ve halife tayin etmiştir.
Bu ilandan sonra inen Maide suresinin 3. ayeti göstermektedir ki, Cenab-ı Hakk, Hz. Ali'nin hilafet ilanı ile dini kemale erdirmiştir.
Bundan sonra hidayet ve kurtuluş yolu velayettir. Kurtuluş, Peygamber'e varis Hz. Ali'nin yolundan giden hak dostlarıyla olmakla sağlanabilir.
Şimdi ahiret hazırlığını düşünelim.
Rabbin kim?
Eğer O'nu hatırlarsan bil ki; o Rab, Allah'tır. Eğer O'nu bazen hatırlıyor ve bazen de unutuyorsan, o anda ya dünya, ya servet, ya nefis, ya şeytan senin rabbin olabilir.
Kitabın hangi kitap?
Hayatını hangi kitaba göre tanzim ettiysen senin kitabın odur.
Kur'an-ı Kerim, her zaman ve mekanda dünyanı ve ahiretini düzenlemen için gerekli olan ilahi rehberindir.
Bugün mülkün sahibini hiçe sayar, O'nun Kitabını basite alır bir haldeyiz.
Peygamberimiz devre dışı bırakılmak isteniyor. Oysa kelime-i tevhid, "La İlahe İllallah, Muhammedur Resulullah"dır.
Peygambersiz din olmaz.