Ana Sayfa » Köşe Yazıları » İkinci defa sırtından vurulan Alevi Kürtler

İkinci defa sırtından vurulan Alevi Kürtler

İkinci defa sırtından vurulan Alevi Kürtler


Analar ağlamasın, kan dökülmesin diyerek çıkılan yol, durmayan gözyaşına, kapanmayan yaralara neden oluyor.
Türk, Kürt, Laz, Çerkez vs. 31 etnik kimliği Türk kimliği ile bütünleştiren, bir eden Anadolu coğrafyası neredeyse sokak sokak parçalanıyor.
BOP ve Arap Baharı'nın bize sıçramasını kaçınılmaz görerek, yıllardır bugün yaşayacağımız acı akıbeti anlatıyoruz. ABD'nin stratejik ortak laflarına kanarak bizlere, bunların olması imkansız diyenler, gelinen noktadan mesuldür.
Atatürk Türkiyesi'nin yeniden bütünlüğünü muhafaza edeceği günler umarız yakındır.
Kürt sorunu ile terör tehdidini birbirinden ayıramayanlar, belki de bilinçli olarak birbirine karıştıranlar, IŞİD, El Nusra ve El Kaide gibi örgütleri sınırlarımızdan serbestçe topraklarımıza sokanlar al bayrağa sarılı tabutların gelmeye başladığı bugünlerde büyük vebal altındadır.
Ne IŞİD kendiliğinden ortaya çıkmıştır, ne 20 Temmuz'da Suruç'ta 31 cana mal olan patlama tek başına menfur bir saldırıdır, ne de son 10 günde 4 polisimizin 5 askerimizin şehit edilmesi yeni planlanmış bir hadisedir.
Unuttuğumuz ancak tekrar ve her an duymaya başladığımız şehit haberleri bugünün meselesi değildir.
Menfaat çatışmasına düşüldüğü için cemaatle savaşmaya karar verenler, istedikleri sistem değişikliğine destek olunmadığı için bugün masa başında verdikleri sözleri unutmuştur.
Tam tersine, demokratik yolla elde edilen başarı kıskanılmış ve ABD'nin de sessiz onayı ile Alevi Kürtlerin üzerine gidilmektedir.
Bugünün gelişmeleri Alevi Kürt kardeşlerimiz için ikinci Kobani'dir.
Nasıl Kobani'de yalnız bırakılmış, arkadan vurulmuşlarsa bugün de aynı hali yaşamaktalar. Kobani'deki özerklik ilanı reddedilmiştir.
Bizler, Yahudi Barzani'nin Kürt devletinde yeri olmayacak Kürt kardeşlerimizi Kobani olaylarında uyarmış ve oyuna gelmemeleri ikazında bulunmuştuk.
Gelinen nokta, büyük İsrail devletine giden yolda öncelikle kurulması planlanan Yahudi Barzani'nin Kürt devleti için Alevi Kürtleri bir manada asimile etmek; devreden çıkarmaktır. Barzani hareketi bir Kürt hareketi olmayıp, Yahudi yayılmacılığıdır.
Barzani'nin peşmergelerinin topraklarımızdan geçişine izin veren iradenin operasyonlarına Birleşik Devletler'in haklılık payı vermesi, İsrail-Türkiye ve ABD işbirliğini göstermektedir.
Kürt kardeşlerimiz ikinci kez oyuna gelirlerse, Filistin'in kaderi onlar için kaçınılmazdır. Eğer bu plan tahakkuk ederse hicret edecek bir vatan da bulamayız.
Bu tabloda iki aya yaklaşan bir zaman diliminde halen kurulamayan koalisyonu zora sokarak erken seçimi isteyenler iyi bilmelidir ki, önceliğimiz koltuk sevdasından ziyade vatan bütünlüğü olmalıdır.
Zira gidişatımız Mısır'ın, Libya'nın, Irak'ın parçalanmış, aşiretlere ayrılmış, kaynakları işgal edilmiş kaderidir.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanlığını henüz bırakmamış Türkiye, son halka olan kendi ayağına kurşunu sıkmıştır.
Artık söz milletindir!
Türk milleti bugüne kadar yaptıklarına göz yumduğu bu iradeye ya dur diyecek; ya da Libya gibi aşiretlere ayrılacak…