Ana Sayfa » Köşe Yazıları » Yunanistan 'Hayır'ın hakkını vermeli

Yunanistan 'Hayır'ın hakkını vermeli

Yunanistan 'Hayır'ın hakkını vermeli


Yunan halkı, girdiği ekonomik krizi aşabilmek için referanduma gitti. "Kreditörlerin para akışını kabul ediyor musunuz" şeklindeki soruya yüzde 61.31 oranında 'Hayır' oyu çıktı. Yüzde 61 oranındaki 'Hayır', Yunanlıların AB'den ve kemer sıkma politikalarından bıktığını gösteriyor.
Euro'dan ayrılmayı konuşan Yunanistan'a referandum sonrası AB'nin önerisi, Maliye Bakanı Varufakis'in istifası oldu.
Avrupa Birliği, "Euro'dan çıkmak Birlikten ayrılmak değildir" mesajı vermeye çalışsa da, AB dağılmaya mahkumdur.
2005 senesinde İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz ilk Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde "AB Ortak Para Birimi'ne geçmekle sonunu hazırladı. 15 sene içinde de dağılacaktır" öngörüsünde bulunmuştuk. Dediğimize göre AB'nin 5 senesi daha varken, Birlik çatırdamış durumda.
Yunanistan, referandum sonrası geldiği güçlü noktada, AB'nin güdümünden tamamen kurtulmalıdır.
AB tavsiyesi bir bakan, Türkiye'ye gönderilen Kemal Derviş benzeri uygulamaları hayata geçirmekten başka bir işe yaramaz.
İstenilen bakan, Avrupa'nın adına iş göreceği için bankalar boşalacak, halk fakirliğe ve esarete teslim edilecektir.
Yunanistan'ın yapması gereken, değerlerinin karşılığında parayı piyasaya sürmesidir. Değerleri karşılığında milli parayı basarak, milli paraya geçmesidir.
Yunanistan Milli Ekonomi Modeli'ni tartışıyor.
Adil paylaşımla vatandaşı rahatlatmak, her konuda vatandaşı ekonomiye ortak haline getirmek gerekir. Milli Ekonomi Modeli ile hem üretim hem tüketim halkın her kesimi için devreye konmuş olacaktır.
Üretim ve tüketimin olduğu yerde de sürekli kalkınma devri başlamış demektir.
Türk halkı ise Malthus gibi bir papazın modeli kapitalizme 'evet' demekte ısrarlı. Acaba neye 'evet' dediğini biliyor mu?
Bu cehaletin karşılığında hem dünyayı, hem ahireti kaybetmek vardır.
Gafletlerinin nedeni hayatlarının akışını batıl temeller üzerine inşa etmekten kaynaklanmıyor mu?
Asırlardan bu tarafa Kur'an ve sünnetin yerine kendi görüşlerinizi koyacaksınız ve bunu din olarak yaşayacaksınız; ondan sonra da 'Ben Müslümanım' diye dolanacaksınız.
Peygamber Efendimiz, "Ümmetim bölük bölük Hıristiyan olacak, okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacak ama kendini Müslüman zannedecek. Çok az bir dünya menfaatine dinini satacak" buyuruyor.
Türk milletinin derin derin düşünmesi gereken zaman halen gelmedi mi?
Bu anlayışa son vermeyecekler mi?