Bu karar sizin eseriniz
Seçim sathında 5 bin TL asgari ücret vereceğimizi projelendirdiğimizde bunun kaynağı olarak madenlerimizi göstermiştik.
Dünyanın en zengin maden rezervlerine sahip ülkelerinden biri olan Türkiye coğrafyasındaki madenleri mahkeme kararıyla tespit ettirdikten sonra bunların karşılığında parayı senyorajı genişleterek devreye koyacağımızı da mitinglerimizde anlatmıştık.
Altın rezervi bakımından Güney Afrika'dan sonra ikinci sırada yer alan ülkemizde gizlenen bu rezervler hakkında yeni bilgilere ulaşıldı.
Seçimden kısa bir süre sonra Antalya'da Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün analiz raporlarına göre, bir tonda 10 gram altına ulaşılmıştır.
Uşe madencilik firmasının maden arama ruhsatı sahibi olduğu bu yerde demir, altın ve gümüş içeren rezervin 11 milyon 250 bin ton olduğu ifade edilmiştir.
Bu örnek, maden konusunda hiç adı geçmeyen Antalya'nın hali…
Dünyanın en zengin bor madenlerine sahip ülke Türkiye…
Başka bir zenginlik ise petrolde… Türkiye de 1.64 milyar ton olarak hesaplanan ve petrol üretimi için kullanılan bitümlü şeyl (kömür tipi kayaç)rezervinin yapılacak sondaj çalışmalarıyla 15 milyar tonun üzerine çıkabileceği öngörülüyor.
İşlenmemiş rezervlerin maden ruhsatı ile peşkeş çekilmesinin önüne geçilirse, bir anda kalkınmak mümkündü.
Biz bunu hayata geçirecektik.
Bizi dinleyen, doğru söylüyor diyenlerin gidip başkasını desteklemesi aslında kendilerini kaybettirmiştir.
Milli Ekonomi Modeli projelerimizi, yapamayacaklarını çok iyi bildikleri halde yaparız diyerek halka vaad edenler de esasen boşa salladıklarını biliyorlar.
Haydi şimdi asgari ücreti 1500 TL, 1800 TL yapsınlar ya da emeklilere, işçilere, memurlara ikramiye versinler. Bir kuruş zam yapamazlar.
İcazeti milletten önce okyanus ötesinden alanların, millete ait olması gerekenleri millete vermeleri söz konusu bile edilemez.
Bizden başka 'Millete aittir' ifadesini dahi kullanan yokken, milletin seçimde yaptığı kendi ayağına kurşun sıkmaktır; alıştığı açlığa devam kararı vermektir.
Ne diyelim Allah hayırlısını versin.
Kurulacak koalisyonda ana hedefin ülkeyi bölmeye götürecek sürecin önünü açmak olduğunu da dikkate aldığımızda, bizi çok zor günler beklemektedir.