Ülkemizin Geleceği

Ülkemizin Geleceği

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, milletin ayıkması gerektiğine işaret ederek, "Nasıl ayıkacak bu millet? Samimi olarak soruyorum. Bu millet bir defa, iki defa yanılıyor. Milletin kaderi söz konusu… Ülke bölünüyor" dedi.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, milletin ayıkması gerektiğine işaret ederek, "Nasıl ayıkacak bu millet? Samimi olarak soruyorum. Bu millet bir defa, iki defa yanılıyor. Bir defa, iki defa kömür, makarna diyor; bu böyle gitmez. Milletin kaderi söz konusu… Ülke bölünüyor. Milleti bizden başka ayıktıracak da yok. Olsa diyeceğiz ki, 'biz yokuz ama filan var'… Bilen de yok" dedi.

Solu bize yanlış tanıttılar

Bize solu yıllardır 'afacan' diye tanıttıklarına işaret eden BTP Lideri, ekibiyle birlikte konuk olduğu Meltem TV'de yayınlanan Muharrem Bayraktar'ın hazırlayıp sunduğu Diyalog programında, "Açıkça söylüyorum: En dürüst adamları solda gördüm. Mustafa Sarıgül, tertemiz bir insan… Kemal Kılıçdaroğlu, tertemiz bir adam. Cenab-ı Hak, bir kader birliği yapsa da, bir havuzda olsak Türkiye'yi abad ederiz" şeklinde konuştu.

İlk olarak her hafta 300'ü aşkın noktada gerçekleştirilen "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" panellerine temas eden Prof. Dr. Baş, her hafta 1500'ü aşkın panelistin Türkiye'nin 81 vilayetinde vatandaşlarla buluştuğunu ifade etti. BTP Lideri, "Bu işi organize eden Abdullah Terzi kardeşimdir. Ona teşekkür ediyorum" dedi.

Müsaade alsınlar yardımcı olalım

Diğer partilerin sistemleştirdiği Milli Ekonomi Modeli tezinde yer alan Sosyal Devlet projelerini aldığına işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi:

"Bizden müsaade almadan bunu yapıyorlar. Oysa bizden müsaade alsalar, ben onlara bunu nasıl uygulayacaklarını da anlatarak, 'evet' derim. Rusya'ya, Yunanistan'a 'evet' diyoruz da, bunlara niye 'hayır' diyelim. Neticede ben 'milli' bir adamım. Ancak bizde intihal yapan siyasi partiler yazdıklarını asla hayata geçiremezler. Neden? Çünkü vatandaşlık maaşına, çocuk maaşına, sosyal yardımlara benzer deklare ettikleri kurallar, devletin vereceği yardımlar olduğu için bir bütçe istiyor. Türkiye bu bütçeyi nereden karşılayacak? Geçmişte KİT'ler vardı. Bunlar fabrikalardı, işletmelerdi vesaire... Bunlar yılda devlete 150 milyar TL vergi aktarıyordu. Ancak bu arkadaşlar bütün bunları özelleştirme adı altında pazarladılar. Bir tanesi kalmadı. Ardından limanları özelleştirdiler. Özelleştirilmeyen bir yer kalmadı. Yani Türkiye'nin kasasına girecek bir tek kuruş yok... Geriye vergiler kaldı. Bu vaat ettikleri şeyi hakikaten vermeye kalksalar, bugün vatandaşlardan topladıkları vergilerin iki katını almak mecburiyetindeler. Bunu da yapma imkanı olmadığına göre bütün bu söylemler boştur zira uygulaması mümkün değil. Uygulanabilmesi için kaynak olması lazım, bunların elinde de bu kaynak bulunmuyor. Bu projeleri hayata geçirecek olan tek bir parti vardır, o da Bağımsız Türkiye Partisi'dir (BTP). Türkiye şartlarında siyaset yapan o partiler veremiyor da, BTP nasıl verecek? İşin püf noktası da burası... Biz diyoruz ki, bizim çoğunu elden çıkarmalarına rağmen yeraltı kaynaklarımız var, 3 katrilyon dolar. Ayrıca emisyonu yılda 2 trilyon TL genişleteceğiz ve bu madenleri toprak üstüne çıkaracağız. Türkiye'de bunun yerine geçen bir şey var mı? Var, senet... O senedin yerini tutan parayı devreye sokacağım. Bunların kafasının basmadığı nokta bu... Bu işi anlamaları da mümkün değil zira ticaret bilmiyorlar. İşçiye bir ay önce maaş veriyorsun, o sana bir ay sonra madeni çıkarıp veriyor. Dinsiz, ateist diye kabul ettikleri Rus bunu anladı, hayata geçirdi. İnsan gelir bir sorar, sorma da sormuyorlar. Ellerinden gelse, mezar açıp bizi içine koyacaklar! Yağma yok, bu vatan benim. Bu millet eninde sonunda ayıkacak. Bir her şeyi bu millete en güzel şekilde vereceğiz."

İman ehli insanın özelliği

Türkiye'nin 40-50 yıldan bu yana parasını basmadığına işaret ederek, şunları söyledi:
"İman ehli insan, leb demeden leblebiyi anlar. Böyle bir şey olabilir mi? Açıyorsun, kafasının içine her şeyi koyuyorsun, kapatıyorsun, yine unutuyor." Senyoraj hakkından söz ettikleri zaman "karşılıksız para basarsan, enflasyon olur" çıkışıyla karşılaştıklarına işaret eden BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Enflasyon nedir, bilseler, gam yemeyeceğim. Geçen günlerde Cumhurbaşkanı, Merkez Bankası Başkanı'na fırça atıyor: Faizleri düşür. Faizler yüksek olduğu için enflasyon artıyor! Enflasyonu düşürdün... Peki, maliye, enerji giderleri ne yapacaksın? Kazık bir tane değil... Sadece faizin düşmesi bu işi halletmiyor. Maliyet enflasyonu konusunu dünyada ilk kez biz ortaya attık. Ben dünyaya ekonomi dersi veriyorum, bu millet beni sahiplenmiyor. Diyeceğim, imanımız çatışıyor, o da camide... Hayretler içinde kalıyorum. En sonunda iş İngiliz mantıklı, milletle aramıza buz tabakaları koyan ajanlara geliyor. Milletin kesinlikle ayıkması lazım. Dünyanın bizden başka çıkış noktası yok... Bunu dünya diyor. Çatlasan da, patlasan da bu iş böyle... Cenab-ı Hak, bir insanı sevmiş, seçmiş; sen diyorsun! Hodri meydan, çık ortaya... Senelerden beri biz Milli Ekonomi Modeli'ni ilim dünyasının önüne koyuyoruz. İngilizi, Amerikalısı, Almanı, Fransızı geldi, konuştu... Hepsi mutmain oldu ve yanımızda yer aldı. Bu insanları biz ikna ettik, modelimizin temsilcisi oldu; ben burada komşuluk yaptığım insana bunu anlatamıyorum. Allah milleti ayıktırsın. Ben Sayın Cumhurbaşkanı'na sesleneceğim: Bu işi bilmiyorsun. Ben zamanında sana dedim ki, 'Bu işi dünyada bilen tek adamım. El ele verelim, Türkiye'yi kurtaralım. Kabul etmedin. Şimdi niye benden alıntı yapıyorsun? Sen ne zaman geçmişte 'maliyet enflasyonu var' dedin. Niye bunu itiraf etmiyorsun. Bir insanın samimi olması lazım… Samimiysen, Bu Haydar Hocanın görüşüdür, ben de bunu kabul ediyorum. Eğer faiz aşağı düşerse, maliyetler daha da azalır. Biz de deriz ki, Sayın Cumhurbaşkanı bizi manen destekliyor. Sen niye beni törpülemeye çalışıyorsun."

AKP Hükümeti döneminde sadece bütçeden 611 milyar TL'lik faiz ödemesi yapıldığının, çeyiz parasında, konut yardımında bile milletin bankalara yönlendirildiğinin hatırlatılması üzerine Prof. Dr. Haydar Baş, "Milletin hayatı tamamen faize yöneldi" dedi.